Pilavın birçok çeşidi vardır İtalyan usulü pilava risotto, İran usulü pilava çivlav denir. Özellikle Japonya ve Çin'de pirinç pilavı çok tüketilir. Bu ülkelerden sonra pilavı en çok tüketen toplum heralde Türk toplumudur. Türk toplumu pilavı herşeyde kulanmayı sever. Düğün olur sevinçten, ölüm olur kederden pilav dağıtırız. Pilav bolluğu bereketi temsil eder.
Pilavın her çeşidini görmüştür insanımız dedim ya her an pilav dağıtma potansiyeline sahibiz. Bu gelenek Osmanlıdan geliyor bize. Osmanlı saray mutfağınında vazgeçilmezlerinden birisi pilavdır. Özellikle Fatih Sultan Mehmet sofralarında sade pilav dışında pilavın etlisi, tavuklusu, sebzelisi her çeşidini istermiş. Yani anlaşıldığı üzere pilavın her çeşidini görmüş bir milletiz biz.
Pilavın çeşitlerinden bir taneside yeni eklendi hafızalarımıza ama pek tutulacağını sanmıyorum bu pilavın. Belediye Başkanımız Sayın Ülgür Gökhan kazandırdı bu pilavı Türk mutfağına. ''Hayır Pilavı'' dendi buna ama ben ona ''Yalaka Pilavı'' diyorum bazı kesimler ise ''Terör Pilavı'' diyor. Herkes farklı telden bir lakap takıyor bu pilav dağıtılması işine ama benim o lakabı kulanmakta kendimce teorilerim var. Biliyorsunuz ki teori bir olgunun, sürekli olarak doğrulanmış deneyler ve gözlemler baz alınarak yapılan açıklamasıdır. Bende bunca yıldır yaptığım gözlemlerin ardından son olayla birlikte bu teoriyi geliştirdim.
''Yalaka Pilavı''
Önce Sayın Ülgür Gökhan'ın çok tartışılan pilav muhabbetinden sonra yaptığı açıklamalara değinmek gerekiyor aslında. Yaptığı açıklamanın büyük bir hata olduğunu kendiside fark etti ve çevirmeye çalıştı. Ben CHP birinci olduğu için dağıttım hayır Pilavı her seçimden sonra oluyor gibisinden açıklamalar yaptı ama açıklamaları kamuoyunu pek tatmin etmedi. Arkadaş senin hiçmi danışmanın yok, senin yapacağın açıklamalara kimse gözatmıyor mu? Bu açıklama başka yerlere çekilir söylemezsen iyi olur diyen bir PR danışmanın yok mu? Gerçi sen Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğüne bu işin uzmanları varken sınıf öğretmenliğini okumuş belli ki atanamamış ve torpille belediyeye girmiş bir hanımefendiye verirsen bu tarz şeyler çok gelir başına.
Gelelim bu pilava ''Yalaka Pilavı'' dememde ki sebeplere. En büyük sebep Kürt kökenli vatandaşların yarattığı oy potansiyeli. İnşaat sektörünün hızlıca geliştiği Çanakkale'de önümüzde ki yerel seçim sürecinde Belediye Başkanlığına giden yol Barbaros Mahallesi ve Kürt vatandaşların oylarından geçiyor. Hal böyle olunca aşağı inince Kemalist yukarı çıkınca Hümanist olmak yerel seçimlerde seni 1-0 öne geçiriyor. Zaten bu sebepten HDP mitingine Belediye'nin arabaları tahsis edilmedimi? Çanakkale Dardanelspor seyircisi ile otobüs polemiği yaşayan Sayın Ülgür Gökhan'ın HDP mitingi için araç tahsis ettiğini haberlerde izlemedikmi? Önceki yıllarda Esenlerde Nevruz Kutlamalarına katılıp Apo sloganları eşliğinde alkış tutmadımı? İşte tüm bunların son halkasını o bahsettiğim ''Yalaka Pilavı'' oluşturdu. CHP zihniyetinin sözde sosyal ve demokrat olabilmek adına şehrimizin anlına sürdüğü kara lekelerden bazıları bunlar. Barış için tarihi topun üstünü dantelle örtmek, logolarda güvercin kulanmak kadar kolay olsa keşke herşey.
Gerçi Türk solunun kaderi bu sırtını Kürt hareketine dayamadan iş yapamıyor ama Kürt nüfusunun çoğunlukta olduğu bölgelerdende oy alamıyorlar. CHP'nin son genel seçimlerde yaptığı eşitlik, özgürlük vb. açıklamalarından sonra Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelerden aldığı oya bakıldığında bu taktiğin bir işe yaramayıp sadece boşa kürek çekmek olduğu kendileride anladılar. Bunu anladıktan sonra düzelirler belki diye düşünürken bu sefer işi daha çok büyütüp sınırda PYD olsun dediler. İşin acı kısmı ise bunu diyen vekilin Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek olmasıydı. Ya şimdi sen git barış örtüsü diye tarihi ve trustik topu dantelle kapat sonra git Doğu'ya sınırda PYD istiyorum açıklaması yap. Savaş karşıtıyım diye meydanlarda bas bas bağır ama kendisini özgürlük savaşçısı diye tanıtan ve sınır komşusu olduğumuz ülkelerin başına musallat olan terör örgütünü destekle. Kimbilir kaç çocuğu babasız bırakan, kaç aileyi evsiz bırakan , kaç köylüyü rızıksız bırakan haraçlarla bölge halkını sömüren sözde özgürlük savaşçılarını sınırında iste.
Bu küçük stratejik planların önümüzde ki seçimlerde ne işe yarayacağını hepimiz merakla bekliyoruz ama benim tahminim seçimlerden sonra CHP Çanakkale'de pilavın üstüne soğuk bir ayran çeker, ben nerde yanlış yaptım diye düşünmeye devam eder...
Yorumlar
Kalan Karakter: