Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere, İstiklal Mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyorum.

Çanakkale Deniz Zaferi'nin 105. yıl dönümü ve "Zafer Haftası" kutlamalarının başladığı bu günde, Çanakkale Belediye Başkanın,  kendisini merkeze alan gündemler oluşturma çabasından vazgeçmesini bekliyorum.
Lapseki ve Gelibolu kongrelerinde de söylediğim gibi Çanakkale Merkez İlçe Belediye Başkanının, Çanakkale Belediye Meclisinde yaptığı konuşma, taraflı tarafsız bütün vatandaşlarımızın vicdanını yaralamıştır.   kendisinin ilk vukuatı da değildir. Canlı yayında, herkesin izlediği bir konuşmayı, ‘Aslında öyle demedim’ diye savunmaya çalışmak, bir de üste çıkmaya uğraşmak ne yazıktır ki, Başkanın bu söylemden rahatsızlık duymadığını ortaya koymaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, demokratik bir hukuk devletidir. Basında, sosyal medyada, hükümetimiz politikalarına yönelik birçok eleştiri yöneltilmektedir, yöneltilecektir. Ancak eleştiri sınırını aşan, sırf siyasi hedefleri dolayısıyla hükümetimiz üzerinden devletin hassas kurumlarını vurmaya çalışan söylemler, gerekli yanıtı almıştır, alacaktır. Bugün ortaya konan haklı tepkiler, bir linç kampanyası değil, bu haddini aşan söylemin cevabıdır.
Türkiye Cumhuriyeti, demokratik bir hukuk devletidir.  Türk Ordusunun  ‘Misak-ı Milli’  sınırlarını korumak için verdiği mücadeleyi, hiç kimse küçük hezeyanlarına ve kişisel ikbali için küçümseyemez. Kendi oluşturduğu küçük çevresine gösterilerinin Çanakkaleliler nezdinde hiç bir kıymet-i Harbiye’si yoktur. Çanakkale’mizin malum şahıs ve şürekası ile anılmasına izin vermeyeceğiz.
Çanakkale’mizi tarihe öyle bir imza atmıştır ki Başkan ve dar çevresi bu imzayı silemeyecektir. Bu duruş bizim asli vazifemizdir. Bu vesile ile, Çanakkale şehitlerimizi, İdlip şehitlerimizi, ebediyete irtihal etmiş  başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere  bütün gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.